Telefon
WhatsApp
KONYA’DA BOŞANMA DAVALARINDA ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK

KONYA’DA BOŞANMA DAVALARINDA ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK

Konya'da boşanma davalarının en sık karşılaşılan sebeplerinden biri şiddetli geçimsizliktir. Ancak Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenen boşanma sebepleri arasında şiddetli geçimsizlik şeklinde bir boşanma sebebi yoktur. Bunun karşılığı ise TMK m.166 hükmünde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmadır.

 

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Ne Demek?

 

TMK m.166’ya göre “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” Madde metninden de anlaşıldığı üzere, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılması için eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek duruma gelmiş olması gerekir. Peki, hangi durumlarda ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmez ve evlilik birliği temelinden sarsılmış kabul edilir? Kanun, bu durumları tek tek saymamış; bunun yerine, somut olaylar mahkemelerce, her evliliğin kendine özgü dinamikleri ve tarafların yaşam koşulları dikkate alınarak değerlendirilir. Bu noktada çekişmeli boşanma davalarında karşımıza kusur belirlemesi çıkmaktadır. Evlilik birliğinin sona ermesinde eşlerden birinin veya her ikisinin kusurlu davranışları tarafların ileri sürdüğü iddia ve delillerle birlikte değerlendirilerek hakim tarafından incelenir. Bu inceleme sonucunda, eşlerden biri diğerine göre daha ağır kusurlu, tamamen kusursuz ya da eşit kusurlu bulunabilir. Kusur belirlemesi, hem boşanma kararının verilmesinde hem de boşanma nedeniyle talep edilebilecek maddi ve manevi tazminatın kararlaştırılmasında önem taşır.

Konya’da Boşanma Davalarında Şiddetli Geçimsizliğe (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına) Neden Olabilecek En Yaygın Olaylara Örnek Vermek Gerekirse;

Sürekli ve Şiddetli Tartışmalar; Eşler arasında sürekli kavga ve gerginlik yaşanması, aile içi huzurun bozulması, küfür, hakaret, bağırma gibi davranışlar

Fiziksel Şiddet; Eşlerden birinin diğerine fiziksel zarar vermesi ya da zarar verme tehdidinde bulunması, tokat atmak, itmek, yumruklamak, boğazını sıkmak gibi fiili saldırılar, eşi odaya kilitlemek, dışarı çıkmasına izin vermemek, eşyaları fırlatmak, korkutmak, zarar vermek, öldüreceğine, vuracağına dair tehdit etmek gibi davranışlardır.

Psikolojik (Duygusal) Şiddet; Eşin ruh sağlığını olumsuz etkileyecek şekilde yapılan sözlü, davranışsal veya duygusal baskılar, sürekli aşağılamak, küçümsemek, hakaret etmek, eşi değersiz, yetersiz hissettirmek, kıskançlık bahanesiyle sosyal çevresinden izole etmek, sürekli kontrol etmek (telefonunu karıştırmak, mesajlarını takip etmek), tehdit, gözdağı verme, duygusal manipülasyon (örneğin: “Beni bırakırsan kendime zarar veririm”) gibi davranışlardır.

Ekonomik Şiddet; Eşin maddi kaynakları kullanmasını engellemek ya da maddi bağımlılık yaratacak şekilde davranmak, eşin çalışmasını istememek veya çalışmasına izin vermemek, ev giderlerini karşılamamak, para vermemek, eşin kazandığı paraya el koymak, harcamasını denetlemek, kendi adına olan mal varlığını eşe karşı bir baskı aracı olarak kullanmak, ortak malvarlığını gizlemek ya da eşten habersiz satmak gibi davranışlardır.

Sadakatsizlik (Aldatma); Eşin, bir başka kişiyle fiziksel veya duygusal olarak ilişki yaşamasıdır. Burada özel boşanma sebebi olan zina sebebiyle boşanma davasında aranan cinsel ilişki şartı her zaman zorunlu değildir. Eşin, bir başka kişi ile tatile gitmesi, flörtleşmesi, sürekli mesajlaşması, araması, sürekli bir ilişki, iletişim içinde olması, sosyal ve dijital platformlarda kendisini bekar olarak tanıtması, tanışma sitelerinde aktif olarak başka kişilerle görüşmek, cinsel içerikli mesajlar ya da fotoğraf/videolar paylaşmak gibi davranışlar sadakatsizlik kapsamında değerlendirilebilir. Yine eşlerden birinin sürekli yalan söylemesi, gizli, saklı işler yapması ya da diğer eşin sürekli eşini sorgulama, takip etme gibi aşırı kıskanç davranışları da evlilik birliğini temelinden sarsan davranışlardandır.

Aile Bireylerinin Evliliğe Müdahalesi; Eşlerden birinin ailesinin (örneğin kayınvalide, kayınpeder gibi aile bireylerinin) evliliğe müdahale etmesi; kendi isteklerinin yapılması konusunda baskı kurmaları, evlilik hayatına sürekli olarak karışmaları ya da eşlerden birinin ailesine aşırı bağımlı olması gibi durumlar, evlilik birliğini olumsuz etkileyebilir. Ailelerin evliliğe müdahalesi Konya’da boşanma davalarında en sık görülen sebeplerdendir. Yine Konya’da boşanma davalarında, eşlerden birinin ailesiyle birlikte yaşanmaya zorlanması ve bağımsız bir ev açılmasına izin verilmemesi de evlilik birliğini temelinden sarsabilecek davranışlar arasında yer alır.

İlgisizlik ve Sevgi Eksikliği; Eşlerden birinin sürekli uzak durması, soğuk davranması, sevgi ve saygı göstermemesi, cinsel ilişkiden kaçınması, ortak yaşamı sürdürmeye yönelik çaba göstermeme gibi davranışlardır.

Alkol, Madde Bağımlılığı veya Kumar; Eşin evlilik birliğini zedeleyecek boyutta aşırı alkol veya sigara kullanımı, uyuşturucu madde bağımlılığı ya da aile bütçesini zarara uğratacak şekilde kumar oynaması, boşanma sebebi olarak değerlendirilebilecek davranışlardır. Ancak burada, daha önce de belirttiğimiz gibi, tüm bu sebepler somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmelidir. Zira bir evlilikte eşlerin yoğun şekilde alkol kullanması taraflar arasında bir sorun teşkil etmezken, başka bir evlilikte tek seferlik bir alkol kullanımı dahi evlilik birliğini zedeleyebilir.

Cinsel Uyum Sorunları; Eşlerden birinin cinsel ilişki kurmaktan tamamen kaçınması, cinsel şiddet uygulaması, isteksizlik yaşaması ya da vajinismusun varlığı ve buna ilişkin tedaviyi reddetme gibi durumlar diğer eş için evliliği katlanılmaz hale getiriyorsa Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca boşanma sebebi sayılabilir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep teşkil edebilecek olaylar, yukarıda sayılanlarla sınırlı değildir. Bunlar dışında daha pek çok farklı durum; eşlerden birinin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemesi, eşini veya çocuklarını ihmal etmesi, eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi, ayrı yaşaması gibi bu örnekler çoğaltılabilir.

Yukarıda belirtilen olaylar her zaman boşanma sebebi oluşturmaz. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilirken, her somut olayın özellikleri, tarafların sosyal ve kültürel yapıları, aile içi dinamikleri ile örf ve adetler dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır.

Boşanma davaları, vatandaşların kendi başlarına başlatabileceği davalar olsa da, hukuki bilgi gerektirmesi ve boşanma sürecinin kişinin hayatını doğrudan etkileyecek sonuçlar doğurması nedeniyle ciddi bir dikkat gerektirir. Boşanma, yalnızca hukuki bir işlem değil, aynı zamanda kişisel ve duygusal bir süreçtir. Yanlış adımlar atmak, hak kaybına neden olabilir ve süreci zorlaştırabilir. Eğer Konya'da şiddetli geçimsizlik veya diğer boşanma sebepleri ile ilgili hukuki destek arıyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Haberler
Sizi Arayalım

Bizimle iletişim kurmak ve detaylı bilgi almak için iletişime Geç butonuna tıklayınız.

İLETİŞİME GEÇ