
BOŞANMA DAVASINDA DUYGUSAL ŞİDDET GEÇERLİ BİR SEBEP MİDİR?
Konya’da boşanma davalarında son yıllarda sıkça karşılaşılan sebeplerden biri duygusal şiddettir. Eşlerden birinin psikolojik baskısı, aşağılama ya da ilgisizlik gibi davranışları mahkemelerce ciddi şekilde değerlendirilmekte, bazı durumlarda boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Peki, Konya’daki yargı süreçlerinde duygusal şiddet nasıl bir boşanma sebebi oluşturuyor? Eşinizin sizi aşağıladığı, küçümsediği ya da manipüle ettiği durumlar boşanma davasına konu olabilir mi? Yazımızda, Konya’daki güncel uygulamalar ışığında, duygusal şiddetle boşanma koşullarını inceleyeceğiz.
Duygusal şiddet; eşlerden birinin sözleri, davranışları veya ihmaliyle diğer eşin duygularını istismar ederek, onu kontrol altına alma, küçük düşürme, yalnızlaştırma veya korkutma amacı taşıyan tutumlarının tümüdür. Bu şiddet türü, fiziksel iz bırakmasa da uzun vadede birey üzerinde ciddi psikolojik travmalara yol açabilir.
Evlilik birliğini temelinden sarsacak ve boşanma sebebi oluşturacak örneklere bakalım.
Eşlerden birinin diğerini aşağılaması, onunla dalga geçmesi, dış görünüşü, kilosu, boyu, fikirleri, duyguları ya da kişiliğiyle alay etmesi duygusal şiddete girer. Örneğin eş ile “deve gibisin, zürafa gibi boyun var, çocuk mezarı gibi ayakların var, karga gibi burnun var, yiye yiye dana gibi oldun, şişkosun” gibi aşağılayıcı konuşmak Yargıtay tarafından boşanma sebebi olarak sayılmıştır. Konya’daki boşanma davalarında en çok görülen bir diğer olay ise başlangıçta önemsenmeyen ancak evliliğin devamında sorun haline gelen kadının yaşının erkekten büyük olması durumunun erkek tarafından aşağılama aracı olarak kullanılması Yargıtay tarafından boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir.
Eşin aşağılanması yukarıdaki örneklerde belirtildiği şekilde fiziksel olabileceği gibi Konya’da boşanma davalarında sık görülen “babanın evinde ne gördün sanki, sen beni geçindiremezsin, benim babamın malı ile adam oldun, geldiğin yeri unutma, senin maaşın bana yetmez” gibi ekonomik aşağılanma şeklinde de olabilir.
Yine eşe karşı “sen erkek misin, sen de karı mı olur, dışarıda ne karılar var, alın kızınızı ben ondan alacağımı aldım, senden tiksiniyorum, iktidarsızsın” gibi cümlelerle cinsel yönden aşağılaması, eşlerin arasındaki cinsel hayatı veya cinsel sorunları üçüncü kişilerle paylaşılması da duygusal şiddet oluşturacaktır.
Eşlerden birinin diğer eşe, eşinin ailesine, yakın çevresine, çocuklarına hakaret etmesi de psikolojik bir şiddettir. Eşlerin karşılıklı olarak birbirine hakaret etmesi durumunda ise eşler eşit kusurlu kabul edilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmaya karar verilecektir.
Bir eşin diğer eşi sürekli, yapıcı olmayan, kırıcı ve aşağılayıcı şekilde eleştirmesi de bir boşanma sebebidir. Bu tür eleştiriler, kişinin hatasını düzeltmesi ya da gelişmesi için değil; onu küçültmek, kontrol etmek veya değersiz hissettirmek amacıyla kullanılır. Örneğin eşine “Sen zaten hiçbir şeyi doğru yapamazsın, sen her zaman saçma kararlar verirsin, yemek yapmayı dahi beceremiyorsun, sen hep böylesin evlenmeden önce de böyleydin, beceriksizsin” gibi alaycı ve iğneleyici cümleler kullanması duygusal şiddet oluşturacaktır.
Eşlerden birinin diğer eşi olağan dışında ve sürekli olarak kontrol etmesi, kiminle görüşeceğine, ne yapacağına, nereye gideceğine, ne giyeceğine karışması, aşırı müdahale edilmesi, güvensizlik, aşırı kıskançlık ve manipülasyon ile eşin hayatının kısıtlanması duygusal bir şiddettir.
Eşlerden birinin evlilikte meydana gelen sorunları konuşarak çözmek yerine iletişimi tamamen kesmesi, susması, sürekli ve uzun süren küslüklerle istediğini yaptırma çabaları ya da diğer eşi cezalandırma amacıyla adeta sessiz şiddete başvurması da bir çeşit psikolojik şiddettir.
Eşlerden birinin diğer eşi toplu ortamlarda ya da bireyselde küçük düşürmesi, başkalarıyla kıyaslaması, eski nişanlısıyla, eski eşiyle kıyaslaması, küçümsemesi, küçük görmesi, kendisine yakıştıramadığını ifade etmesi, eşini beğenmediğini, sevmediğini söylemek, eşinin davranışlarını, yaptığı yemekleri ve temizliği beğenmemekte duygusal bir şiddettir.
Eşlerden birinin diğer eşe suçlayıcı davranması, her olumsuz olayın sorumlusu olarak eşi görmesi, fiziksel şiddet uygulamakla, boşanmakla, çocukları kaçırmakla tehdit etme, sosyal çevresinden, arkadaşlarından ailesinden uzaklaştırmak da duygusal bir şiddettir.
Eşin başarılarının, yardım ve desteklerinin görmezden gelinmesi, önemsenmemesi, eşin değersizleştirilmesi de psikolojik şiddet oluşturacaktır.
Konya’da boşanma davalarında sıkça karşılaştığımız duygusal şiddet sebeplerinden biri, eşin aile fertlerinden birinin evliliğe müdahalesi sırasında, eşin bu müdahaleyi engellememesidir. Konya'da geleneksel olarak, yeni evlenen çiftlerin ayrı bir ev açmadan kayınvalide ve kayınpeder ile yaşamaları beklenmektedir. Bu durum, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre boşanma sebebi sayılmaktadır. Birlikte yaşama, kayınvalide veya kayınpederin kadın üzerinde söz söyleme, müdahale etme ve kısıtlama hakkını kendilerinde görmeleri gibi sorunları beraberinde getirmektedir. Konya’daki boşanma davalarında, aileyle birlikte yaşama zorlamasının yanı sıra, erkeğin ailesiyle vakit geçirme konusunda da kadınlara baskı yapılması da boşanma sebebi oluşturabilmektedir. Son dönemde, Konya’da boşanma davalarında kadının ailesinin de evliliğe müdahale etmesi giderek artmıştır.
Duygusal şiddet oluşturan davranışlar bunlarla sınırlı olmamakla birlikte yukarıda belirtilen olaylar da her zaman tek başına boşanma sebebi oluşturmaz. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilirken, her somut olayın özellikleri, tarafların sosyal ve kültürel yapıları, aile içi dinamikleri ile örf ve adetler dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır.
Duygusal şiddetin tek başına yaşanması boşanmaya karar verilebilmesi için yeterli değildir. Bu olayların mahkeme hakimine izah edilmesi ve aynı zamanda somut delillerle de ispatlanması gerekmektedir. Mesaj kayıtları, telefon kayıtları, ses kayıtları, sosyal medya paylaşımları, görgüye dayalı tanık anlatımları gibi delillerle duygusal şiddete dair olayların mahkeme önünde ispatlanması gerekmektedir.
Boşanma davaları, teknik bilgi gerektiren ve hak kaybına yol açabilecek davalardır. Eğer Konya’da duygusal şiddet gibi hassas bir konuda hukuki destek arıyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz.